30 Aralık 2012 Pazar

Ba-Tak-Lık


        Getirdiği iyi ne varsa, giderken beraberinde götüren ve tüm pisliğini üstüme kusup giden bu yılın canı cehenneme... 

27 Aralık 2012 Perşembe

YAS


        Küçükken izlediğim, mutlu bitmeyen filmlerde nasıl herkesten gizlenip ağlamak istediysem... Öyle. 
        Söylediğime uyacak kadar değil belki ama duyacak kadar dinleyecek olsaydın gitme derdim.
        
       

25 Aralık 2012 Salı

Galaya Doğru


        Kimseye bir şey ifade etmeyen bozkırların ortasında gördüğüm en güzel kelebek...
  
        Taşındığımız evi, yeni okulumu ve tüm o kalabalığı yabancı sayarken ben, bir bahar günü tanıştık. Tedirginliğimi hiçe sayarak, avuçlarımdan çok da büyük olmayan kanatlarıyla ruhumu sarmasını bir hoş geldin hediyesi olarak yorumladım.

        Ölüm bazen kaybetmek değildi. Sevdiklerini güzel hatırlayabilmek için, filmi doğru yerde bitirmenin en kolay yoluydu.

        Huzur içinde uyu...

21 Aralık 2012 Cuma

Pire!


        Pireye kızıp yorgan yaksam keşke... Sanırım yanıyorum.

17 Aralık 2012 Pazartesi

Damla Sakızlı


        Şu sıralar dünyanın en güzel, en anlamlı etkinliği gidip bir yerlerde birbirinden leziz kahveler içmek gibi geliyor. Bu sebeple olsa gerek kahve içelim diyen herkese tamam olur diyorum hemen. Ama ironik olan bu düşüncemi dillendirmemiş olmama karşın herkesin kahve içelim teklifiyle gelmesi. İşler çığrından çıkmadan dur demeliyim. Ancak önce içilecek çok kahve var... Biri bizi korusun...
        Gelsen bir kahve de seninle içecektik... 

14 Aralık 2012 Cuma

STOP!


        Herkes evlenmek istiyor. Bunu duyduğumda koşarak uzaklaşmak istiyorum. İnsanlar mutlu olsun ama benden uzak dursunlar istiyorum. Gerçekten korkuyorum.

9 Aralık 2012 Pazar

Omnes...


        Hayat veren ne varsa, şartlar değiştiğinde verdikleri hayatı misliyle, değmeyecek acıya boğabiliyor. Bir gülümseme rahat nefes aldırırken, fotoğraf karesinde görünmeyen birinin uçuşan saçları nefesim kesilene dek ruhuma dolanıyor. Artık sahip olamadıklarının beni buraya getirdiği gibi, sahip oldukların bu kalabalığı bir parçan, bir dert haline getiriyor. Çok kalabalık, tutunamıyorum.