26 Ağustos 2012 Pazar

Mantığı Şaşmaz

        Bir kaç gündür kafamı kurcalayan çok saçma şeyler var. Taciz edilmek istemeyen kadınlar dışarı çıkmaktan mı vazgeçmeliler ? Yok, tamam vazgeçmezlerse tacizi hayatın parçası olarak kabul edip susmalılar mı ? Yoksa üstüne bi de utanç mı duymaları gerekir ? Neyin ne olduğunu ben de biliyorum ama etrafa kulak kabarttığımda gerçekten dehşete düşüyorum. Ama bu mevzular gerektiğinde bi zeka testi fonksiyonuna da sahip. Yani akşamüstü dışarda görüşelim diyen arkadaşınızın, "benim çocuğum olsa kesinlikle müsaade etmem" demesi çok manidar mesela. 
        Yüzünü, fikrini bilmediğiniz insanlardan kaçmanız, korunmanız gerek. Bu mümkün mü emin değilim en azından bu şartlarda. Yakınları söz konusu olduğunda " vay efendim neden baktın ? " diye ortalığı yıkanlar, üstlerine üniformalarını giyip karşınıza geldiklerinde taciz edilmekten kendi tercihinizmiş gibi söz edebiliyorlar. Tüm emniyet işi gücü bırakıp sapık peşinde koşsun diyen yok tabi. Ama birileri kafamı bir çöp konteynırında gövdemi bilmem nerde bulduklarında yapacakları mesainin bana hiç faydası olmaz. Şimdiden teşekkür ediyorum kendilerine, hiç zahmete girişmesinler.
        Son olarak, tüm yıl boyunca çalışır durumdaki güvenlik kameralarının yalnızca lazım olduğu gün güç kaynağında sorun çıkıp devre dışı kalması ne de hoş değil mi ? Sevgili sapık, yarın sokaklarda burnumun dibine kadar sokulabilirsin. Bunun benim dışımda kimse için bir sakıncası yok. Sen beni taciz ettiğinde bunu umursamayanlar, ben sana hoşgeldin partisi düzenlediğimde bakalım nasıl tepki verecekler...

Hiç yorum yok: