4 Eylül 2012 Salı

Veda.

        Umutsuzluğun ve sebebini tam olarak çözemediğim acından başka bişeyin yokmuş gibi görünen hayatına sığdıramadıkların bu hayatta kaçırdıklarındır belki. Çok uğraştım tek başıma. Ve karşıma çıkan herkesle ruhumdaki yaşam denen ateşi paylaştım, en azından denedim. Bilmediğim, kimsenin bu kadar cömert olmayacağıydı. Sonunda tüm ateşi tükettim, hiç bitmeyeceğine inandığım anda tükettim. Neden böyle bilmiyorum hayatı umursamayanları daha ilgi çekici buluyorum. Aslında bişey bulduğum yok sadece bilinçaltı bir anlamsızlık. Çok şey sormak istedim ama soramadım. Acının da yalnızlığın da tadı kaçıyor paylaşınca. O kekremsi tat hayatından eksilse çok şey kaybetmezdin diye düşündüm. Sen ne düşündün bilmiyorum. Ben bugün gidiyorum. İnsanların yüreği buz gibi olduğunda nereye giderler öğrenmeyi deneyeceğim. Başarabilir miyim bilmiyorum ama bazı başarıların tesadüfi olduğuna inandığımdan deneyeceğim. Ellerim hep soğuktu, şimdi buz gibi bir de yüreğim var. Dönülmeyecek yollara girmeden önce çok düşünmek gerekir sanırdım. Düşünürsen vazgeçermişsin meğer. Bugün son günüm olsun, kalabalık etmek istemem. Söylemiştim ben kimseden bişey isteyemem. Hiç göremeyeceğim bir cenneti beklemekten usandım. Pervasızca tükettiğim ateşin bedelini gidip tükenerek ödeyeyim bu hesap kapansın.

Hiç yorum yok: